Yazmak, yüzme bilmeden derin bir su üstünde yürüyen birinin yürümesine benzer.
Yüzüne çarpmak için saçılan ateş gibidir ki sen parmak uçların bile yanmasın diye önünü perdelersin.
Yazmak hayatın oksijeni, aynı zamanda doğru hayatın güzel fidanlarının üzerindeki tozu silkelemektir.
Kürtçe yazmak,
kayıp toz içindeki 2700 yıllık kahrın sonucudur.